29 Aralık 2015 Salı
#16bloggerla2016
28 Aralık 2015 Pazartesi
Havuç Görünümlü Patates Püresi
13 Kasım 2015 Cuma
Çörek Otlu Kurabiye
19 Ekim 2015 Pazartesi
Patates Topları
Malzemeler:
Patates
Mayonez
Sirke
Tuz
Sıvı Yağ
Maydonoz
Pul biber
11 Eylül 2015 Cuma
Çaylı Kek
25 Ağustos 2015 Salı
Çeşme Rüyası
Çiğ Börek :)
14 Temmuz 2015 Salı
Çikolatalı & Oreolu Kek
3 Temmuz 2015 Cuma
E.C.A. Titiz ile Artık Evlerde Kirli Yer Kalmayacak...
Temizlik konusunda hepimizin takıntılı olduğu bazı noktalar vardır. Benim de temizlemek için en çok çaba sarf ettiğim ve buna rağmen yine de istediğim derecede temizleyemediğim bir alan var. Radyatörlerin iç temizliği! E.C.A. ise yeni “Titiz” ürünüyle bu konuda içime su serpti diyebilirim. İsminin verdiği güvenin yanı sıra kolay açılıp kapanabilen kapağı sayesinde radyatör içlerinin temizliği artık çok kolay olacak.
İçerisinde toz biriken radyatörler için bugüne kadar birçok yöntem denesem de başarılı sonuçlar elde edememiştim. Aslında radyatörler bir uzman tarafından temizlenebiliyor ama bu sefer de deformasyona uğruyor. Temizlenmeyen radyatörlerin içerisinde biriken toz tabakası ise tüllerimi kirletmekle kalmayıp, ısı kaybına ve bakterilerin de eve yayılmasına sebep oluyor. E.C.A.’nın yeni tasarımı olan ve tüm panel radyatörlerinde standart olarak yer alan Titiz teknolojisi, hem hijyen hem de ısı probleminin önüne geçiyor.
E.C.A. Titiz’in kolay açılıp kapanabilen kapağı radyatörün içini temizleyeceğim derken şekilden şekle girme derdinden kurtarıyor. Ayrıca ürünün toz tutmayı zorlaştıran yapısı daha iyi hava akışı sağlayarak sağlıklı bir ortam sunuyor. Titiz teknolojisi, damla şeklindeki ızgara formu sayesinde ısı transferlerini arttırarak enerji maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlıyor. Dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü bir kullanım sunan E.C.A. Titiz, optimum kanat dizaynı sayesinde de düzgün hava akışı sağlanmasına yardımcı oluyor. E.C.A. Titiz’in dairesel fin formu ve kolay açılabilen yapısı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor.
Yapılan pazar araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan radyatör temizliği derdi de E.C.A. Titiz ile son buluyor.
Detaylı bilgi almak almak istersen http://eca.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsin.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
24 Haziran 2015 Çarşamba
Etimekli Salata
4 Haziran 2015 Perşembe
B'ozcaada notları'M
Sokaklarını el ele yürüdük. Meraklı gözlerle etrafı süzdük. Ve önerilen bir sürü şirin, renkli restaurant arasından akşam yemeğini yiyeceğimiz Sandal Restaurant'a rezervasyon yaptırdık.
Fiyatların çok ucuz olduğunu söyleyemem. Ama bir aşırılıkta yok. Hele ki her yemek yediğiniz yerden müthiş bir damak lezzetiyle kalkıyorsanız değer diye düşünüyorsunuz.
Ah şu görmüş olduğunuz mezeye şiirler yazarım. Şarkılar söyler, klip çekerim. O derece beğendim. Bozcaada'ya bu yazıyı okuyup giderseniz eğer Sandal'da bu nefis ege mezesini mutlaka deneyin derim.
Acıkan karnımızı Çınaraltı'nın anlatıla anlatıla bitirilemeyen patlıcanlı böreğiyle doyurduk. Nefisti gerçekten. Ben hemen eve döndüğümde patlıcanlı börek denemeye karar verdim :)
İşte Çınaraltı'nın o meşhur ıspanaklısı :) Hepsi mi kalp şekline benziyor bana mı öyle denk geldi bilemiyorum. Ben ikinci seçeneğe inanmayı tercih ediyorum. :)
Birde damla sakızlı türk kahvesi içmem konusunda öneriler gelmişti. Ama ben damak konusunda dik kafalı olduğumdan ve damla sakızından pek hoşlanmadığımdan klasik türk kahvesi içtim. Gayet güzeldi. Ha birde çınaraltının bundan sonra tavlası meşhur :p Ben Mustiyi yendimde ondan yani :)
İkinci akşam için hazırlandıktan sonra "Mutlaka polente fenerinde güneşin batışını izleyin!" önerilerine karşı koymamak için başladık rüzgar güllerinin izini sürmeye :) Sanki film izlemeye gidiyor edalarında aldık çekirdeğimizi, cipsimizi içeceklerimizi koyulduk yola :) Rüzgar güllerine kadar bizi götüren yol onları ve güneşin batışını izleyeceğimiz yer hakkında en ufak bir tabela ve ipucu vermiyordu. Tabi yalnız değildik. Yolu şaşıranlar olarak konvoy bile yapabilecek kadardık :) Neyse siz rüzgar güllerine gitmeden 600mt kadar sola ayrılan toprak yola dönmeyi unutmayın. Bizim gibi zaman kaybetmeyin :)
Nazlı nazlı batan güneşi izlemek, esen havayı ciğerlerinde hissetmek ise ayrı bir masal. Kız arkadaşlarla gidildiğinde de eğlencelidir eminim ama yanınızda sevdiğiniz adam varsa bambaşka. Zaman yavaşlıyor sanki. Üzerinize kalın bir şeyler almayı unutmayın sakın :) Sevdiğiniz adam bile sarılsa ısıtamayabiliyor öyle bir esinti :)
Fotoğraf anıları en taze haliye akılda bırakma yöntemidir. Eğer tatile baş başa gidiyorsanız selfie çubuğunuz olmadan gitmeyin :) Sürekli birilerinden rica etmek zorunda kalmak kötü olmalı.
Selfie yi bulandan Allah razı olsun diyor bazen insan :)
Konuyu öyle dağıttım ki neresinden toplasam bilemiyorum. Böyle nefis kapılara, huzurlu kokulara, değişik tatlara, sessiz ve serin rüzgarlara sahip Bozcaada. Arada kaçıp kafa dinlemelik, kendine gelmelik bir yer.
Meşhur mavi dondurmasını ve damla sakızlı kurabiyelerini de denemeden dönmeyin. Ben yine damla sakızlı olmayanları daha çok beğendim ama siz bana bakmayın :)
Yine Ada'nın meşhurlarından, "Amaranda" çiçeği aşağıda görmüş olduğunuz. Neredeyse her masada, kapı süsünde var. Kurusa bile rengini uzun süre koruduğundan tercih ediliyormuş. Tam evde çiçek bakmayı beceremeyen bana göre :)
Bozcaada'ya gitmeden "Bi Küçük Eylül Meselesi" ni izleyip gitmemiz söylenmişti. Ama bir türlü izleyememiştik. Şimdi Star tvde başlamak üzere.. Belki gitmeden izlemeniz daha hoş olacaktır. Biz şimdi benim aaaaa burası aaa şurası demem eşliğinde filmi izliyoruz. Reçellerden, şaraplardan ve bahsedemediğim nice güzellikten belki filmde bir parça buluruz. Aklımda kalanlar ufacık yararsa işinize, ne mutlu bana. Sonradan eklemek istediklerim, dikkatimi çeken devrik cümlelerim olursa yazıyı güncellerim. Okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiler :)